28 Aralık 2016 Çarşamba

Gelenekleriniz , geleneklerimiz..


           Yüzyıllar geçse de yok edemedi insan , beyninde büyüyen tümörü. İyi ve kötü arasındaki boşlukları doldurdu kendi zekası ve bazı yardımlar ile ancak en büyük zehiride yine kendi kendine enjekte etti panzehir niyetine. Gelenekleriniz , geleneklerimiz...



                                                                   İçimdeki Ses

            Liderini seçti en küçük kitleler , lider emirlerini yağdırırken, boyun eğdiler çiftleşerek , çoğaldılar, çoğaldılar ve toplumu meydana getirdiler. Lider de boş durmadı bir kral seçti kendi meninden. Toplum haykırdı ağızda salyalarla krallığı salladı devrim yaptı , krallar kurtuluş yolunu gördü rüyalarında, tanrıyı indirdi  beraberinde yasalarla. Elit konferanslar kuruldu , meclisler oluşturuldu , dünya defalarca kükredi ancak hiç değişmedi liderler.

      İlk insanlardan , düzenli medeniyetler kurulana dek toplumun bir arada tutulması için gelenekler ortaya çıkarıldı. Geleneğin gücü , elit kimselerin konferansları ile değil çoğunluk olan kitlelerin feryatları ile büyüdü. Liderin , gerçeklik isteminin kuvveti o kadar çoğaldı ki , kitlelerin sorgulamadan yasalara boyun eğmesi bir süre sonra lidere bile bu yalanları inandırdı. Bireysel olarak toplum , kendine fısıldayan o iç sese kulak vermeyi reddetti hatta günahkarlık korkusu ile o sesi yok etti. Yozlaşmış toplum , geleneklerin emrettiği ahlak yasalarına uymayan sözde ''deli'' olarak adlandırdıkları kişileri ayrıştırdı , yetinmeyip cezalandırdı. Yasaya boyun eğen , geleneğin temsilcileri ve ahlak nöbetçileri 'iyi birey' olarak nitelendirildi, yalnızlaştırılan ve ötekileştirilen insanlara da küfürler edildi , taş fırlatıldı.

      Bugün insanlara sunulan adalet sisteminin ve yasaların temelinde geleneklerin yattığını söyleyebiliriz. Yaratıcının emirleri adı altında sunulan sahte vaazların ve sözde medeni ve laik insanların getirdiği sistemin altında toplumun can çekişiyor olması, düzenin aslında ilk dönemlerden beri kullanıldığı gerçeği ile birlikte yıkılamaz birer inşadır. Bu toplumun can damarıdır. Bağımlıdan uyuşturucusunu keserseniz onu öldürebilirsiniz. Toplumun yanlışa düştüğü en büyük hususlardan biri ise liderin belirli bir ideolojiye hizmet ettiğini bildiklerini sanmaları. Oysa lider gerçek ideolojisini açıklayacak yada fark ettirecek kadar aptal değildir . Liderler, toplum ne isterse onu verir tabi isteklere birazcık etki ederek. Onlar kimilerine göre şeytanlar , kimilerine göre ise tanrıya hizmet eden bir kul. Gerçek ise her ikisidir.