9 Temmuz 2016 Cumartesi

Beyazın yansıması




             Şapkamın altında bir şeyler gizli , gölgesi çevremi karartır. Orduların ayak sesleri bir endişe uyandırmıyor yürüyen ölülerde. Efendilerinin sakalları tel tel uzayan kibrit çöpü , her haykırışta tutuşup alev saçar kalabalığa. Mucizelerin efendileri , göğü yarıp bizlere kadınlar , içi para dolu küvetler yağdıracak. Köle küveti parayla doldurup , kalabalığı zevkten çıldırtacak. Beyaz entarisinin altından zehir damlıyor sivri şapkalı efendilerin. Geleneklerin ağır yükü çocukların gözünü kan ile bürüdü , ellerinde  makaslarla  saçlarını kesiyor sakallarını uzatıyorlar. Güneşin önü kapandı , cehennem cennet denilerek tanıtıldı . Yok edin bizleri , erken yok oluş daha iyi bir seçenek değil midir ?
 
            Beyaz kefenlilerin parmakları beni işaret eder  , adım atılacak zemin dikenler ile kaplanmış , gökyüzü ağlar , tabanlarımdan kanlar akınca. Manevi çığlıklarım maddiyata karşı gelir .Beyaz kefenliler dişi kölelerinin tasmasını  çekiştirir, boyun vurulmadan önce bir kaç çocuk daha ekleyecek kendisine ait sandığı dünyaya.

             Cellatların boğazı tıkanmış , geçmemiş  yok ettiği esirlerden kopardıkları. Midelerinde bir çocuk kafası , bir saç tokası ve içe doğru büyümüş sakal yumakları. Onlar tanrının orta parmakları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder